Arabulucu, bireyler arasında uyuşmazlıkların çözümünü sağlamak için tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olarak görev yapan ve sistematik teknikler kullanarak müzakereleri yönlendiren bir hukuk uzmanıdır. Arabulucu, doğrudan çözüm önerileri sunmaz, ancak tarafları müzakere sürecine yönlendirir. Arabuluculuk faaliyetleri, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında düzenlenmiştir ve bazı durumlarda arabuluculuk zorunlu hale getirilmiştir. “Tazminat davalarında arabuluculuk zorunlu mudur?” sorusu bu konuda sıkça sorulan bir sorudur. Aşağıda bu konuyla ilgili bilgileri derledik.
İş Hukuku ve Arabuluculuk:
İş hukuku, arabuluculuğun en yaygın olarak kullanıldığı alanlardan biridir. İşçi ve işveren arasında işe iade, iş alacakları ve tazminat gibi konularda uyuşmazlıklar sıklıkla ortaya çıkar. İş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda arabuluculuk faaliyeti zorunlu hale getirilmiştir.
İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi, işçi veya işveren alacakları, tazminatları ve işe iade talepleri gibi konularda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının zorunlu olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, iş hukukuyla ilgili uyuşmazlıklarda arabulucuya başvurulması dava ön şartıdır.
Ticaret Hukuku ve Arabuluculuk:
Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi, belirli bir miktar paranın ödenmesiyle ilgili alacak ve tazminat talepleri gibi ticari davalarda arabulucuya başvurmanın zorunlu olduğunu düzenlemektedir.
Ticari davalarda tazminat talepleri, tacirler arasındaki tazminat talepleri, Sigorta Hukuku, Fikri Mülkiyet Hukuku, Bankacılık Hukuku gibi alanlarda ileri sürülen tazminat talepleri gibi konular arabuluculuk faaliyeti kapsamında zorunlu dava şartı olarak değerlendirilebilir. Ancak bu alanlarda özel uzmanlık gerektiren tazminat taleplerinin ticari uyuşmazlık kapsamında zorunlu dava şartı olarak kabul edilip edilmeyeceği, arabulucunun incelemesi gereken bir konudur.
Tüketici Hukuku ve Arabuluculuk:
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A maddesi, tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurmanın zorunlu olduğunu belirtmektedir. Bu madde, zorunlu dava şartı kapsamında olmayan konuları da ayrıntılı olarak sıralamaktadır. Bu nedenle, belirlenen parasal sınırların üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarıyla ilgili tazminat talepleri arabuluculuk faaliyeti için zorunlu dava şartına tabidir.
Tüketici hukuku kapsamında, müteahhitten ev satın alan bir ev sahibinin tazminat talepleri, sigorta poliçelerinden kaynaklanan tüketici uyuşmazlıkları, Sağlık Hukuku veya Bankacılık Hukuku gibi alanlardaki tüketici uyuşmazlıklarına bağlı tazminat talepleri gibi geniş bir yelpazede tazminat talepleri arabuluculuk faaliyeti için zorunlu dava şartına tabidir. Arabulucunun uyuşmazlığın Tüketici Hukuku kapsamında olup olmadığını doğru bir şekilde belirlemesi ve talebin zorunlu dava şartına tabi olup olmadığını tespit etmesi önemlidir.
Tazminat Davalarında Arabuluculuk:
Yukarıda belirtilen açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, tazminat davaları, taraflara serbest tasarruf imkanı sağlayan davalardır ve arabuluculuk faaliyetine dahil edilirler.
Ancak İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A maddesi kapsamındaki tazminat talepleri zorunlu dava şartına tabidir. Bu dışında kalan tazminat talepleri ise zorunlu dava şartına tabi değildir.
Zorunlu dava şartına tabi olmayan tazminat talepleri, isteğe bağlı olarak arabuluculuk faaliyeti kapsamında müzakere edilebilir ve çözüme kavuşturulabilir. Bu durumda, taraflar birlikte bir arabulucu seçebileceği gibi, bir tarafın talebi üzerine arabulucu diğer tarafı/aralarını arabuluculuk sürecine davet edebilir. Diğer tarafın arabulucunun ilettiği başvuru talebine 30 gün içinde olumlu bir yanıt vermesi beklenir.
Yukarıda belirtilen bilgiler, tazminat davalarında arabuluculuk konusunda genel bir derleme niteliği taşımaktadır. Özel durumlar ve farklı hukuk dallarında arabuluculuk zorunluluğu hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için ilgili kanunlara ve uzmanlara danışmanız önemlidir.